19 Ocak tarihinde Başakşehir’de çalıştığı Uzun İnşaat’a giderken otobüsten indiği sırada “kimliği belirsiz” kişiler tarafından kaçırılan ESP taraftarı Gökhan Güneş’ten dört gündür haber alınamıyor. Çalıştığı işyerinin kamera kayıtlarında kaçırılma anlarının olmasına rağmen karakol, emniyet ve tüm devlet kurumları üç maymunu oynamaktadır. Aile ve avukatlarının kaçırılma anına dair emniyete ulaştırdığı görüntüler hasır altı edilirken, Gökhan Güneş’in akıbetini soranlar gözaltına alınmaktadır.
Ailesinin ulaştığı kamera kayıtlarında Gökhan Güneş’in zorla kaçırıldığı nettir. Yine görüntülerden anlaşılan devletin planlı bir şekilde bu kaçırmayı örgütlediğidir. Gökhan Güneş iki yıl önce de benzer bir saldırıya maruz kalmış, devlet tarafından kaçırılarak gözaltına alınmış, ertesi gün ailesine nerede olduğuna dair bilgi verilmiştir. Devlet bir kez daha aynı yöntemle Gökhan Güneş’i gözaltına almış ve üzerinden dört gün geçmesine rağmen hiçbir açıklama yapılmamıştır.
Devletin devrimci-yurtsever mücadeleyi bastırmak ve sindirmek amacıyla özellikle “90’lı yıllarda” kullandığı kaçırma ve gözaltında kaybetme-katletme politikası bugün yeniden uygulanmaya çalışılmaktadır. Başta T. Kürdistan’ı olmak üzere, devrim mücadelesinin sürdürüldüğü her alanda devlet bu saldırı yöntemini devreye sokmuştur. Cumartesi Anneleri devletin bu saldırısına karşı örgütlenmiş ve büyük bir kararlılıkla anneler kaybedilen evlatlarının akıbetini sormuşlardır ve sormaya da devam etmekteler.
İşsizlik ve yoksullukla boğulan işçi ve emekçiler, geleceği çalınan ve demokratik hakları gasp edilen gençler, her gün en vahşi yöntemlerle katledilen kadınlar, Kürt halkına saldırıyı tüm noktalarda sürdüren devlet ayakta durmak için daha büyük saldırıları organize ediyor. Bu durum tüm saldırı silah ve yöntemlerini devreye sokarak devrimci ve komünistleri, yurtsever güçleri kuşatma ve teslim almaya dönüştürülüyor. İşçi ve emekçilerin ekonomik, demokratik temelli gelişen mücadelesi, Boğaziçi ile kıpırdayan ve hızla diğer üniversitelere yayılan özerk-demokratik üniversite talepli mücadeleler egemenler için “kaygı” verici görülmektedir. İşçi ve emekçilerin yoksulluğa ve açlığa dayanma sınırı artık kalmamıştır. Bu öfkenin patlamasını engellemek için dün kullandığı yöntemlerin tümünü bugün devreye sokmaktadır.
Gökhan Güneş’in kaçırılması ile verilen mesaj tüm devrimci demokratik güçleredir. Bu nedenledir ki bu saldırıya karşı ve somutta Gökhan Güneş’in akıbetini sormak hepimizin sorumluluğudur. Gökhan Güneş’i kaybetmeye çalışanları devrimci mücadelenin tarihinden, geçirildiğimiz işkence tezgahlarından, atıldığımız asit kuyularından tanıyoruz. Bu saldırılara karşı mücadele etmek zorunluluktur.
Bu konuda gecikmeden, bulunduğumuz tüm alanlarda, devrimci-demokratik güçlerle birlikte Gökhan Güneş’in akıbetini soralım. Devlet sokakta kaçırdı biz sokakta akıbetini soracağız. Gündemle ilgili oluşturulacak eylem birliklerinde yer almak, bulunduğumuz yerlerde bu mücadeleye öncülük etmek görevimizdir.
Gökhan Güneş’in Kaybedilmesine İzin Vermeyeceğiz!
Gökhan Güneş’i Sağ Aldınız Sağ İstiyoruz!
PARTİZAN