1 Mayıs 2024’de on binlerce insan Taksim için Saraçhane, Mecidiyeköy ve Beşiktaş’ta faşizmin yasaklarına meydan okudu.
İşçi sınıfının tarihsel bilinci ve faşizmin kanlı tarihinin bir parçası olan Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs kutlamaları bu yıl daha geniş bir kesim tarafından sahiplenildi. On binlerce işçi ve emekçi Taksim’e çıkmak için 1 Mayıs’ın direniş, mücadele ve birlik ruhunu kuşandı.
1 Mayıs’ta faşist diktatörlüğün üç korkusu ortaya çıktı. Birincisi, kitlelerin, yasağa rağmen Taksim iradesi göstermesi. İkincisi, İbrahim Kaypakkaya siluetli Partizan flamalarının taşınması. Üçüncüsü, devletin Filistin’in değil Siyonist İsrail’in yanında olduğunun ifşa edilmesi.
Bu korkular onu 1 Mayıs’ta ve sonrasında azgın bir saldırıya yönlendirmiştir. Önce İbrahim Kaypakkaya siluetli flamalar ve önlüklerle yürüyen Partizan’a saldırmış, toplanma alanına girmesine barikat örmüştür. Partizan kitlesine bu eksende iki defa saldırmış, 17 kişiyi gözaltına almış, onlarca Partizana azgın bir polis saldırısı gerçekleştirmiştir. Yine devletin İsrail ile olan ticaretini ifşa eden Gençlik Komitesi kortejine saldırmış ve 18 kişiyi gözaltına almıştır. Birçok noktadan Taksim’e çıkmaya çalışan onlarca kişi de işkenceyle gözaltına alınmıştır. Daha sonra ise Taksim’e yürümeyeceğini belirterek toplanma alanını terk eden faşist CHP ve uzantısı DİSK’e rağmen yüzlerce kişi Taksim için polis barikatını zorlamış ve polis saldırısına maruz kalmıştır.
Taksim iradesini CHP ve DİSK’e rağmen zorlayan güçlere polis 2-3-4 ve 5 Mayıs’ta ev baskınlarıyla yanıt vermiş ve onlarca kişiyi gözaltına almıştır. Nihayetinde 38 kişi Taksim’i, İbrahim Kaypakkaya’yı ve Filistin Davasını sahiplendiği ve savunduğu için tutuklanmıştır. En temel hakkı sınırlayan ve saldırı gerekçesi yapan faşist diktatörlük, polis şiddeti yanında savcılık ve mahkeme sopasını da çekmiştir.
Biz 1 Mayıs’ta Taksim için gösterilen tüm direnişleri ve ortaya çıkan ilerici iradeyi sahipleniyoruz. Herkesi sahiplenmeye çağırıyoruz.
Biz Filistin davası için gösterilen iradeyi sahipleniyor, Siyonizmle iş birliği ifşa olan faşizmin tahammülsüzlüğünü mücadeleyi yükseltme gerekçesi sayıyoruz.
Biz İbrahim Kaypakkaya’yı, onun komünist fikirlerini, halka, devrime adanmış anısını sahipleniyor ve yükseltme görevini gururla üstleniyoruz.
Taksim direnişinde tutuklananlar Türk, Kürt ve çeşitli milliyetlerden emekçi halkın onurudur. Tutuklanan yoldaşlarımız ve arkadaşlarımız için tüm kamuoyunu duyarlı olmaya, onları sahiplenmeye çağırıyoruz.
Herkesi Filistin davasını sahiplenmeye çağırıyoruz.
İbrahim Kaypakkaya’yı sahiplenmeye, işkenceyle katledilişinin 51. yıldönümü olan 18 Mayıs’ta ona daha güçlü sahip çıkmaya çağırıyoruz.
AVRUPA PARTİZAN
MAYIS 2024