Dersim Aliboğaz`da TC güçleriyle TKP/ML ye bağlı TİKKO gerillaları arasında 23 Nisan 2018 sabahı çıkan çatışmada ölümsüzleşen iki Halk Savaşçısı için, TKP/ML Merkez Komitesi tarafından bir açıklama yayınlandı. Elimize e-postayla ulaşan açıklama şöyle;
SELAM OLSUN KARANLIĞI CAN BEDELİ DİRENİŞLE AYDINLATANLARA, SELAM OLSUN ALİBOĞAZI’NDA ÖLÜMSÜZLEŞENLERİMİZE!
Partimizin 46. Kuruluş yıl dönümünde Çiğdem ve Nergiz yoldaş önderimiz İBRAHİM KAYPAKKAYA’NIN herkesin gözü önünde yükseklere çektiği Kızıl bayrağı, zafere kadar taşıma kararlılığını bilincimize akıttıkları kanları tereddütsüz verdikleri canlarıyla kazıdılar.
Yoldaşlar;
23 Nisan 2018 günü faşist TC ordusunun Dersim-Aliboğazı’nda başlattığı operasyonda TİKKO gerillaları ile yaşanan çatışmada iki yoldaşımız şehit düşmüş, bir yoldaşımız ağır yaralı olarak düşman tarafından ele geçirilmiştir. Şehit düşen yoldaşlarımızın Gül Kaya (Nergiz) ve Hasret Tanrıverdi (Çiğdem) olduğu netleşmiştir.
Gül yoldaş, gençliğin akademik-demokratik mücadelesinde yer alarak tuttuğu mücadele bayrağını, genç ömrünü sürdüğü dağların doruklarında, direniş sloganlarıyla devretti yoldaşlarına. Gül yoldaş, Ankara’da gençlik faaliyeti ile aktif mücadele yaşamına adım atmış, kısa zamanda demokratik mücadelenin çeperlerini aşarak ilerleme göstermiş ve Komsomol içinde örgütlenmiştir. Ankara’da üniversite öğrenci gençliğinin mücadelesin de aktif öznesi olan yoldaş, bu dönem içinde komsomolun aktif ve etkin kadroları arasına girmiştir. Yoldaş bu dönem de Komsomola üye olmuştur. Ankara’da Komsomola bağlı komitede örgütlenen yoldaş, kısa zaman sonra, gençliğin başka alan faaliyetlerinin örgütlenmesinde de görev almıştır. Oldukça genç yaşında gösterdiği ilerleme ile 2012’de Komsomol MK’sı olarak görev almıştır. Genç yaşında önderleşen Gül yoldaş teoriye yatkınlığı, partiye bağlılığı ve öz verisi ile Komsomol örgütlenmesinin her alanda oluşturulması ve sürekliliğinin sağlanmasında ciddi bir fedakarlıkla faaliyet yürütmüştür.
Yoldaşın hiç tereddütsüz üstlendiği ve yerine getirmeye çalıştığı her görev ve sorumluluk O’nu partiye bir adım daha yaklaştırmıştır. Partimizin katılım çağrısına hiç tereddütsüz yanıt olmasının nedeni de budur . Yoldaş Komsomolda üstlendiği görevi devrederek, 2014 yılında gerillanın Nergiz’i olmuştur.
Nergis Gülmez yoldaşın kararlılığını, direncini, fedakarlığını, korkusuzluğunu kendine örnek alarak adımladı patikaları. 12’lerin kaybıyla birlikte, şehit düşen yoldaşların bıraktığı görevleri de üstlenerek, partiyle daha fazla bütünleşme çabasıyla, daha fazla görev ve sorumluluk alma bilinciyle, büyük bir özveri ve fedakarlıkla yürüdü yoldaş. Gençlik faaliyetinde içinde yer aldığı kadın faaliyetinin gerilla alanında da öznesi ve örgütleyeni oldu.
Hasret Tanrıverdi (Çiğdem) yoldaşta tıpkı Gül yoldaş gibi Ankara’da Komsomol ile tanışmış ve gençliğin demokratik ve siyasi mücadelesinde yerini almıştır. Bu mücadelede komsomolla ilişkisini oldukça sıkı tutan ve geliştiren bir tutum içinde olmuştur. Dinamik ve mücadeleye bağlılığı ile öne çıkan Çiğdem yoldaş kısa sürede Hasret duyduğu gerilla mücadelesine katılmıştır. Beşlerin kaybına karşı onların yerini doldurmaya yönelik ilk çıkış yapan yoldaşlardan biridir. Çiğdem yoldaş beşlerden dolan boşluğu doldurma hamlesinin taşıyıcısı öznesi olmuştur. Deneyimli bir gerilla olarak Parti ve sorunları karşısında tereddütsüz bir duruş sergilemiştir. Karşılaştığı zorlukları aşmada dirayetli olan Çiğdem yoldaş, gerilla yaşamına uyum ve gelişmede olumlu duruşunu sürekli bir şekilde göstermiştir. Zorluklarla baş etme cesaretini kuşanan Çiğdem yoldaş geleceğe olan inancını ve kararlılığını, partiye ve yoldaşlarına olan bağlılığını pratik duruşunda hiç eksik etmemiştir.
Çiğdem ve Nergiz yoldaşlar Meral Yakar’dan beşlere aynı zamanda kadının komünist mücadeleyle özgürleşeceğinin somut beyanı olmuştur. Onlar kadın özgürlük mücadelesini bilince çıkaran, sürdüren ve bunun sınıf mücadelesiyle en üst düzeyde ilişkisini kuran bir duruşun sahibidirler. Kadın mücadelesini bütünden koparan ekonomizme ve parçalı yaklaşıma karşı kadın özgürlüğünü sınıflı toplum gerçekliği ve silahlı mücadelenin zorunluluğu ile kavrayan bir bilincin taşıyıcı özneleridirler. Onlar beşlerden devraldıkları bayrağı taşıyan yiğit savaşçılarımızdır.
Çiğdem ve Nergiz yoldaşlar Partimizde boy veren hizipçi ve sağ tasfiyeci anlayışa hiç tereddütsüz tavır alarak parti çizgisini koruma, halk savaşını büyütme, şehit yoldaşlarımızın emanet ettiği parti bayrağına, onların kanlarıyla yaratılan değerlere sahip çıkmada net ve kararlı bir duruş sergiledi. Alanda yaşanan hizipçi-tasfiyeci kalkışmaya karşı tavırları açık oldu. Partimizin yaşadığı sorunların ancak savaş içinde gelişecek partiyle ve bu partinin çizgisinde kenetlenerek aşılacağını bilerek tasfiyeciliğe tavır aldılar.
Nergiz ve Çiğdem yoldaş, şehit düştüğünde partimiz TKP/ML önderliğindeki halk ordumuz TİKKO’nun savaşçılarıydı.
Yoldaşlar;
Faşist TC devletinin AKP eliyle geliştirdiği tüm saldırılar içinde bulundukları yönetme krizini aşmaya, tıkanan sistemlerini rahatlatmaya yetmemektedir. Yaşadıkları kriz onları hergün biraz daha çıkmaza sürüklüyor ve her çırpınış biraz daha dibe çekiyor. Kurtuluş için devreye soktukları savaş ve işgalden, özelleştirme ve talana, imha ve yoksulluğa hiçbir şey nefes almalarına yetmemektedir. Ülkeyi OHAL’le, gözaltı ve tutuklamalarla, en küçük sesi boğmaya yönelik azılı saldırıları çırpınışlarına çare olamamaktadır. Bu nedenledir ki bir yıldan fazla zaman olan seçimi erkene aldılar. Bir kez daha yapılacak olan seçimlerle demokrasi oyunu oynatılacak, sonu baştan belli bu oyuna emekçi halkımız dahil edilmeye çalışılacaktır. Reformizm bir kez daha bize sandıkları çare gösterecek, kurtuluşumuz bir kez daha sandıklara sahip çıkmak olarak anlatılacak.
Aylardır gerilla alanlarına dönük imha saldırıları Dersim’de dahil geniş bir alanda sürmektedir. Gerillanın direnişle yanıtladığı bu saldırılar, düşmanın tüm teknolojik olanaklarına rağmen kararlılıkla geri püskürtülecektir. Partimizin ve diğer tüm Devrimci örgütlerin Gerilla güçlerinin, faşist TC ordusunun tüm olanaklarına rağmen geliştirdiği imha saldırılarına karşı yaptığı tek şey direniş hattı oluşturmak olmuştur. Bu kararlılık korunacaktır, korunmalıdır. Onların teslim alma saldırılarının yanıtı, tereddütsüz ölüme yürümek olmuştur. Bilinmesi ve ezber edilmesi gereken tek gerçek budur ve son şehitlerimiz nezdinde de kanıtlanan bu olmuştur. Özellikle son üç yıldır düşmanın Dersim’de tüm gerilla güçlerine yönelik imha saldırılarının önemli bir ayağıda Aliboğazı olmuştur. Partimiz güçlerine yönelik bir çok kapsamlı operasyon, tasfiyeye yönelik yaklaşım savaşçı güçlerimizin duruşu ve kararlılığı ile boşa çıkarılmıştır, boşa çıkarılmaya devam edecektir. Son operasyonda doğrudan halk ordumuz TİKKO’ya yönelik kapsamlı bir operasyon olmuştur. Hava ve kara güçleriyle saldırıya geçen düşman güçleri direnişle yanıtlarını almıştır. Bu operasyonda düşmanın istediği hedef ve amaca ulaşamamasıyla sonuçlanmıştır. Ancak faşist diktatörlük imha ve yok etmede kararlılığını sürdürecektir, partimiz ve savaşçı güçlerimizde buna aynı kararlılıkla yanıt verecektir, vermeye muktedirdir.
Kavganın şaşmayan yasası yürürlüktedir, işlemektedir. Bu nedenledir ki üzüntümüzü ve acımızı öfkemizin harcı yapacağız. Sahip olduğumuz Marksist-Leninist-Maoist ideolojinin bize emrettiği budur. Şehit yoldaşlarımızın da bize söylediği budur. Bu nedenledir ki yas tutmayacak, görevlerimize sarılacağız, gözyaşı dökmeyecek kavga andımızı haykıracağız.
Yoldaşlar;
Şehitlerimiz aylardır düşmanın tüm gücüyle imhaya yöneldiği saldırılara yanıt olma, kendilerinden önce şehit düşen yoldaşların hesabını sorma bilinci ve kararlılığıyla silah elde şehit düştüler. Onların yolundan yürümek ancak Onlar gibi kararlı, Onlar gibi tereddütsüz ve Onlar gibi korkusuz düşmanın üzerine yürümekle mümkündür. Partimizin 46. kuruluş yılında ölümsüzlüğe uğurladığımız yoldaşlar, 46 yıllık mücadele tarihimizin nasıl yazıldığının kanıtıdır. Bu tarih, şehitlerle, can bedeli mücadeleyle, parti çizgisine yönelen her türden tasfiyeci anlayışa karşı kararlı mücadeleyle yazıldı. En karanlık anları, yılgınlığın ve korkunun kol gezdiği zamanları namlunun kızıllığıyla döverek bu tarih yazıldı. Bu tarih, canlarını hiç tereddütsüz ezilenlerin kurtuluş mücadelesine adayanlarla yazıldı.
Şimdi Aliboğazı’ndan yükselen sesi büyütmenin, şehitlerimizin hesabını sormanın günüdür. Partimizin kuruluşunu şehitlerimizin sloganlarıyla selamlamanın, “Gerillalar Ölmez, Yaşasın Halk Savaşı” şiarını bulunduğumuz her alanda haykırmanın günüdür.
1 Mayıs kavga gününü Taksim’de, ezilen milyonların öfkesini kuşanarak, şehitlerimizin hesabını sorma kararlılığıyla kızıllaştırmanın günüdür.
Onları sonsuzluğa uğurlarken, korkusuzluğu ve cüreti kuşanarak düşmanın üzerine yürümenin günüdür.
Meral Yakar’dan devralınan bayrağı, partiyle büyüten, partiyle geliştiren kadınlarımızın yolunda yürümenin, Onların çağrılarına yanıt olmanın günüdür.
Partinin kumandasında taşıdıkları silahları devralmanın, yürüyüşümüzün önündeki engelleri aşma iradesiyle öfkeyi kuşanmanın günüdür.
Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya yoldaşın çizdiği kızıl güzergahta, Halk Savaşıyla yürümenin günüdür.
Gül Kaya (Nergiz) Yoldaş Ölümsüzdür!
Hasret Tanrıverdi (Çiğdem) Yoldaş Ölümsüzdür!
Halk Savaşçıları Ölümsüzdür!
Aliboğazı Şehitleri Ölümsüzdür!
Yaşasın Halk Savaşı!
Yaşasın Marksizm-Leninizm-Maoizm!
Yaşasın Partimiz TKP/ML, Halk Ordumuz TİKKO, Gençlik Örgütümüz TMLGB!
Nisan 2018
TKP/ML MK