H.Merkezi:Dersim Belediyesi’ne atanan kayyum ile öncesinde gasp edilmek istenen sonrasında ise Valilik tarafından OHAL bahanesiyle yasaklanan 17. Munzur Kültür ve Doğa Festivali’ne dair bir açıklama yayınlayan Partizan “Munzur Kültür ve Doğa Festivali Halkındır Halkın Kalacak!” dedi. Açıklamayı öneminden dolayı okurlarımızla paylaşıyoruz.
“Faşizmin OHAL sonrası başta Kürt ulusu olmak üzere işçi-emekçilere toplumun tüm muhalif kesimlerine yönelik saldırıları devam ediyor. OHAL uygulamaları kapsamında KHK’lar ile binlerce insan işinden edilmiş, işçi grevleri yasaklanmış yüzlerce dernek ve kurum kapatılmış , T.Kürdistanı’nda hemen tüm il ve ilçe belediyelerine kayyum atanarak, halkın kendi iradesi ile belirlediği seçilmişleri tutuklamıştır.
Kayyumlar adeta birer sömürge valisi gibi yürüttükleri kimliksizleştirme ve asimilasyon politikalarıyla bölgede kültürel ve tarihsel tüm değerleri yok etmeye girişmiştir. Sur’da askeri operasyonla gerçekleştirilen yıkımın kalan kısmını devralan kayyumlar tarihsel miras niteliği taşıyan bu yeri köklerinden kopararak ranta açmıştır. Yine bölgede kayyumlar Kürt tarihi ve kültüründe yer edinmiş kişilere ait anıt/heykel gibi yapıları yıkarak yerine “Türk-İslam motifleri” ağırlıklı yapılar inşa etmiştir. Bu durum kendisinden olmayana duyduğu tarihsel düşmanlığın teşhiri olmakla birlikte kimliksizleştirmenin de önünü açmıştır. Dersim coğrafyası ve halkı da tarihten bu yana koruduğu isyancı genleri, boyun eğmeyen ve diz çökmeyen yapısı her dönem devletin asimilasyon, imha, inkar politikalarının ve saldırılarının odak noktalarından biri olmuştur.
Dersim’de HES’lere barajlara ve insansızlaştırmaya geçit vermeyelim
Egemenlerin daha fazla kar hırsıyla doğaya ve yaşam alanlarına dönük katmerli saldırıları sürüyor. Maden ocakları, termik santraller, HES’ler, nükleer santral projeleri ile bölge ayırt etmeksizin ülkenin dört bir yanında çevreye, doğaya ve bir bütün yaşam alanlarına dönük rant ve talan politikası devreye sokulmuştur.
Dersim coğrafyası ve doğası yıllardan beridir baraj ve HES’lerle boğuşurken şimdide Munzur Vadisi “acele kamulaştırma” kararı ile baraj ve HES yapılma tehtidi ile karşı karşıyadır. Resmi Gazete’de yer alan karar ile HES santrallarinin yapımı amacıyla belirlenen yer ile ada ve parsellerin Hazine adına tescil edilmek üzere Maliye Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılması kararı verilmiştir.
Doğaya dönük saldırılarının yanında askeri operasyon gerekçesiyle Dersim’de 30’a yakın bölge “özel güvenlik bölgesi” ilan edilerek bu bölgeler insansızlaştırılmak istenmektedir. Bu politikayla hedeflenen coğrafyayı ve insanları köklerinden koparmak ve sahip olunan isyan ruhunu yok etmektir.
Yasakları boşa düşürerek isyan çığlıklarını yükseltelim!
OHAL koşullarında Dersim’in abluka ve yasaklarla insansızlaştırılmaya çalışıldığı bir süreçte ortaya çıkan 1. Munzur Kültür ve Doğa Festivali ambargolarla, köy boşaltmalarla, doğanın talanı ve rantına karşı Dersim halkının isyan çığlığı olmuştur. 17 yıldır düzenlenen bu festival bu yıl kayyum eliyle düzenlenerek, zaten son yıllarda yasaklarla daraltılan içeriğin altının daha da boşaltılması hedeflenmektedir. Festivali bir devlet törenine dönüştürerek esasında hedeflenen isyan çığlığının sesinin kısılması, Dersim kültürünün asimile edilmesi ve böylelikle devrimci dinamiklerin halkla buluşmasını engellemektir.
Kayyum tarafından gasp edilmek istenen festivale karşı devrimci-demokrat ilerici güçler ve Dersim halkı festivale sahip çıkmış ve 27-30 Temmuz tarihlerinde 17. Munzur Kültür ve Doğa Festivali’ni gerçekleştireceğini duyurmuştur. OHAL perdesiyle Valilik tarafından yasaklanan festivalin, doğuşunun OHAL koşullarında olduğu unutulmamalıdır.
Tüm yasaklara ve engellemelere karşı emekçi halkımızı 27 Temmuz’da başlayacak festivale katılarak sahiplenmeye ve örgütlü mücadele ile umudu büyütmeye çağırıyoruz!
Dersim’de barajlara HES’lere geçit vermeyeceğiz!
Festival ê ma wo, marê mano!
Festival halkındır halkın kalacak!
PARTİZAN
Temmuz 2017”