H. Merkezi: 15 Temmuz darbe girişiminin ardından devlet tarafından el konulan ve kayyum atanan Küçükbay Şirketler Grubuna bağlı Bornova’da kurulu bulunan Orkide Çiçek Yağı fabrikasında çalışan işçiler, iş güvencesi, çalışma şartlarının ve ücretlerinin iyileştirilmesi için sendikalaşma sürecine girdi. İşçiler, Hak-İş’e bağlı Öz Gıda-İş Sendikası’na üye olan işçilere farklı iş kolunda gözüküyor olmaları nedeniyle sendikalaşma süreci uzadı. İş koluna itirazların yakın zamanda çözülmesi beklenirken sendika ile masaya oturmak istemeyen kayyum bir kez daha işçi kıyımı başlattı.
Daha önce de iki kez sendikaya üye olan işçileri ekonomikgerekçeler öne sürerek işten çıkaran ve aynı zamanda İzmir Defterdarı olan kayyum Tamer Utkucu, işçilerin direnişi ve sendikanın devreye girmesi ile geri adım atmıştı ancak 12 Haziran günü tekrar sendikalı işçileri çıkarmaya başladı. Toplamda 20 işçi işten çıkarılırken, çıkarılanların bir kısmı 3. kez işten atılmış oldu. Fabrika önünde bir kez daha direnişe başlayan işçiler kayyımdan kararını geri almasını ve sendikal haklara saygı duymasını istedi.
İşten çıkarılan işçiler uzun yıllardır o fabrika da çalışan işçiler. Ocak ayından bu yana 3. kez işten çıkarıldığını ifade eden bir işçi “on yılı aşkın bir süredir bu iş yerinde çalıştığını ve hakkında hiç bir olumsuz raporun olmadığını ve 3. kez işten atma nedeni olarak aslında sendikaya karşı patronların düşmanlığı var ifadelerine değindi.”
Bir başka işçi ise, “20 seneden beri buradayım ve 20 seneden beri aldığım aylık asgari ücret. Burada işçilerin haklarını yiyorlar, mesailerimizi kesiyorlar. Ne doğru düzgün bir servisimiz var ne de bir sosyal hakkımız. İşçiye değer verilmiyor. Kayyım, FETÖ’den tutuklu eski işverenin yöneticileri ile birlikte bizim sendika hakkımızı vermiyor. Ben sosyal haklarımı aramak için sendikalı oldum. Ekonomik gerekçe bahane. Asıl amaçları sendikal örgütlülüğü kaldırmak.” diyerek gelinen noktada işçi sınıfı içerisinde biriken enerji, her türden saldırılara karşı mücadele yöntemlerinin tartışılması önemli çıkışlardır.
Dün metal işçileri, şişecam işçileri, taşeron işçileri gibi bir çok yerde parça parça direnişler, grev çağrıları yükselmekte. Bu biriken enerjiyi doğru yerden görüp seslerine ses olmak bugünün görev sorumluluğudur.