H.Merkezi:İstanbul’da yapımı devam eden 3. Havalimanı inşaatında oda arkadaşı tarafından yakılarak katledilen Mehmet Aytaş’ın öldürülmesine ilişkin açılan davanın duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Tutuklu sanık Mehmet Akkurt hazır bulunduğu duruşmaya, Aytaş ailesi ve aile avukatları ile ÖHP’li avukatlar katıldı. Sanık müdafilerinin katılmadığı duruşma kimlik tespiti başladı.
Duruşmada söz alan Aytaç ailesinin avukatlarından Levent Pişkin, tanıkların tekrar dinlenmesini talep ederek, “Tanıkların beyanları arasında ciddi çelişkiler vardır. Bunların giderilmesi gerekir. Yine olaydan 6 ay önceki telefon ve arama kayıtlarının celbini talep ediyoruz. Tanık Hasan İlarslan’ın suça iştirak ettiği şüphesi karşısında beyanının alınmak üzere yeniden araştırma yapılmasını talep ediyoruz” dedi.
“Eşime tuzak kurup öldürdüler!”
Aytaç’ın eşi Gülistan Aytaç ise “Mehmet Akkurt ile Mehmet Aytaç daha önce tanışıyorlardı. Olaydan iki yıl önce tanışıyorlardı. Diyarbakır’da iken ‘Mehmet operatör’ ismi ile arıyordu. İki yıl içinde sürekli arayıp konuşuyorlardı. Olaydan bir ay önce de aradı ve eşim Mehmet ile aralarında tartışma yaşandı. Telefondan küfürler edip, kavga ediyorlardı. Eşimin parasını vermediklerini biliyordum. Kendisini işe geri çağırıyorlardı. Eşime tuzak kurup öldürdüler. Olay gecesi 23.30 sularında eşim Halit Güler’e ait telefonla beni aradı. ‘3 gün bana ulaşamayabilirsiniz. Hattımı değiştireceğim’ dedi. Eşimin ölümünden 3 gün sonra beni aradığı numarayı geri aradım. Bana ‘Eşin ile Mehmet Akkurt gece kavga ettiler’ dediğini söyledi” diye konuştu
“Bu cinayet siyasal saikle gerçekleşmiştir”
Tekrar söz alan avukat Levent Pişkin, olayın yaşandığı sırada toplumsal ortamın dikkate alınması gerektiğini dile getirerek, “Siyasal bir linç sonucu olduğunu söyleyebiliriz. Son iki yıldır Kürtlere yönelik sistematik saldırılar bunu gösteriyor. Bu cinayet siyasal saikle gerçekleşmiştir. Bu cinayeti Mehmet Akkurt tek başına yapabilecek kapasitede değil. Tek başına benzin almadığını biliyoruz. Hasan İlaslan ile birlikte aldıkları ortada. Ancak burada tanık olarak dinlendi. İlaslan burada tanık olarak değil, sanık olarak dinlenmeliydi. Bu suç örgütlü bir suçtur. Bir kişinin değil, üç-dört kişinin birlikte organize ettiği bir suç” dedi. Pişkin, kovuşturmadaki maddi gerçeğe soruşturmanın ilk başındaki kadar uzak olduklarını söyledi.
Pişkin’in ardından söz alan Sanık Akkurt ise “Ben bunların hiçbirine katılmıyorum. Hasan İlaslan’ın bir alakası yok” dedi.
Duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, avukatların taleplerini reddetti. Tekrar duruşmaya devam eden mahkeme heyeti, iddia makamına söz hakkı verdi. İddia makamı esas hakkında mütalaasını hazırlamak üzere süre talebinde bulundu. Ardından kararının açıklayan mahkeme heyeti, dosyanın mütalaa için iddia makamına gönderilmesine, Akkurt’un tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 26 Ekim gününe ertelendi.