H.Merkezi:Nuriye ve Semih İçin Dayanışma, açlık grevinin 163. günündeki kamu emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için İstanbul Kadıköy’de bulunan Süreyya Operası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Eylem için saat 19.30’da Süreyya Operası önünde toplanılırken, alana onlarca çevik kuvvet ve sivil polisle yığınak yapıldı. Eylem öncesi alandakilere GBT yapan polis, DAF’lı Atakan Polat’ı askerlik gerekçesiyle gözaltına aldı. Diğer yandan eylem öncesi yapılan görüşmede polis oturma eylemine izin vermeyeceğini söyleyerek “yasadışı slogan atılmamasını” istedi.
Eylem “Açlık grevi 163. gününde! İşimizi geri istiyoruz!” ozaliti açılarak “Nuriye, Semih yalnız değildir!” sloganıyla başlatıldı. Burada kısa bir konuşma yapan Av. Oya Aslan, Gülmen ve Özakça’nın sağlık açısından kritik bir aşamada bulunduğuna ve üzerlerindeki tecride değindi.
“Sürekli yemek kokusuna maruz bırakılmaları işkencedir!”
Rahim Moz tarafından okunan basın açıklamasında ise OHAL rejimi ve KHK’lar eliyle hayata geçirilen ihraçlara değinildi. İktidarın, Gülmen ve Özakça’nın taleplerinin toplumda karşılık bulmasını hazmedemediğine dikkat çekilen açıklamada, sağlık durumlarının da her geçen gün kötüye gittiği ifade edildi. Tutukluluk hallerine itirazın ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yapılan başvurunun reddedildiği hatırlatılan açıklamada, Gülmen ve Özakça’nın tecritte tutuldukları ifade edildi. Açıklamada şunlar söylendi: “Nuriye Gülmen ile Semih Özakça AİHM’in talebiyle götürüldükleri Numune Hastanesi’nin raporu doğrultusunda zorla kaldırıldıkları Sincan İnfaz Kampüsü Hastanesi’nde kalmaya devam ediyor. İkisi de ayrı ayrı 20 metrekare büyüklüğünde, havalandırma bahçesi bulunmayan, pencereleri tel ve mazgallı hastane odalarında kalan Gülmen ile Özakça’nın, gürültü çıkaran bir fanın yakınında kaldıkları için sürekli uğultu çektikleri ve odalarının hastane mutfağına yakın olduğu ve bu yüzden sürekli yemek kokusuna maruz bırakılmaları işkencedir!”
Gülmen ve Özakça için yapılan eylemlerde uygulanan polis terörü ve işkenceye dikkat çekilen açıklamada, taleplerinin kabul edilmesi istendi.
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Tüm bu saldırılar Nuriye ve Semih’in direnişini kıramayacağı gibi dayanışmamızı da durduramayacaktır. Nuriye ve Semih’i savunmak suç değil; onurdur! Nuriye, Semih ve tüm direnen KHK mağdurlarının ‘işimi istiyorum’ talebini açlıkla, ölümle mi terbiye edeceksiniz? Meşru talepleri, talebimizdir.”
Açıklamanın okunmasının ardından alandaki eylem sloganlarla sonlandırıldı.