H.Merkezi:Şişecam patronunun Lüleburgaz’da bulunan Kırklareli Cam’da fırın kapatma bahanesiyle başlattığı işçi kıyımına karşı mücadele sürüyor. Kristal-İş Sendikası genel merkez yöneticilerinin işçi kıyımını durdurmak yerine, kıyımı muhalif işçileri temizlemek için kullandığına dikkat çeken cam işçiler, sendikacılara tepkili. Sendikacılar yapmazsa bile kendilerinin birlik olarak kıyıma karşı harekete geçmek gerektiğine dikkat çeken işçiler, “Bir gün yatağımızdan kalktığımızda biz de aranabilir, işten atılabiliriz. Bu nedenle ya işten atılan arkadaşlarımızın mücadelesini sahipleneceğiz ya da hep beraber kaybedeceğiz” uyarısında bulundu.
“Sendika merkezi görevini yapsın”
Kırklareli Cam’da yaşanan işçi kıyımına karşı aynı ilçede bulunan Trakya Cam ve Otocam’da tepkinin büyük olduğuna dikkat çeken bir Şişecam işçisi, “Öncelikle patronun gerekçeleri asılsız. Burada fırın kapatıyor, ama Eskişehir’de yeni fırın açıyor. Avrupa’nın birincisi haline gelmiş bir firmadan bahsediyoruz. Bunu yapan da bu işçiler. Diğer yandan atılan işçilerin tamamına yakını muhalif işçiler. Dolayısıyla Trakya Cam ve Otocam işçileri işten atma saldırısının kendi fabrikalarına da yöneleceğinin farkındalar. Bu nedenle direnişi ve eylemi sonuna kadar destekliyorlar” dedi. İşçi kıyımının yaşandığı Kırklareli Cam’da ise baskıların artırıldığına dikkat çeken işçi, devam etti: “İşten atmaların devam edeceği, bir fırının daha kapatılacağı söylentileriyle insanları sindirmeye çalışıyorlar. Ama bastırma sindirme politikası artık etkili olmuyor. Örneğin dün akşamki (önceki gün) yürüyüş planlı değildi, kendiliğinden gelişti ama yüzlerce insanın katıldı.”
Bir başka Şişecam işçisi ise tüm işçilerin sendika genel merkezinin duruma müdahil olmasını istediğini belirterek “Ama ortada sadece Kristal-İş Trakya Şube Başkanı var. Ne genel merkez yöneticileri geliyor ne de şube yöneticileri. Şube Başkanı yalnız bırakılmış. O da benim yetkim yok diyor, genel merkeze paslıyor. Ama ne gelen var ne giden. Biz sendika merkezinin yardımcı olmasını, destek olmasını istiyoruz” diye konuştu. Bir başka işçi ise “Destek olmasını istiyoruz” sözüne itiraz etti: “Biz genel merkezden gelsin bizi savunsun istiyoruz, görevi bu zaten. İşçinin hakkını savunmaktan başka bir işi yok ki. Burada bir mücadele varsa ya gelip bunu sahiplenecek ya da koltuğu bırakıp gidecek.