H.Merkezi:Cumartesi Anneleri, 639. hafta eylemlerinde, 1995 yılında gözaltında kaybedilen Mehmet Sait Zengin’in akıbetini sordu. Saat 12.00’de Galatasaray Meydanı’nda başlayan eylemde, 1991 yılında gözaltında kaybedilen İbrahim Demir ve Agit Akipa’nın mezarlarının tahrip edildiği duyuruldu.
Eylemde konuşan İbrahim Demir’in kızı Deniz Demir, mücadele sonucu elde ettikleri mezarlarının da tahrip edilmesine tepki gösterdi. Demir, mezarı tahrip edenlerin de aynı acıyı yaşamasını istediğini söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.
1995 yılında gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun ise “Mezar taşlarına hasret kalanlarız” diyerek mezarların tahrip edilmesine değindi. Tosun, konuşmasının devamında “Bu ülkeyi yöneten ‘büyük adamlar’ varsa, eğer kendilerini adam yerine koyuyorlarsa önce dönüp Galatasaray Meydanı’na baksınlar” dedi.
“Her iktidar döneminde adalete ulaşmamamız için yeni barikatlar kuruluyor”
1995 yılında gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın abisi Ali Ocak ise “Adalet hızla bizden uzaklaşıyor. Her iktidar döneminde adalete ulaşmamamız için yeni barikatlar kuruluyor” dedi.
Basın açıklaması 1980 yılında gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren tarafından okundu. Açlık grevinin 108. günündeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya dikkat çekilen açıklamada şunlar söylendi: “Baskı, zulüm ve hukuk dışı uygulamalar karşısında, tüm başvuru yollarımız sonuçsuz kaldığı için sokaktayız. Hukuku dışlayan bir iktidara karşı, adaleti dışlayan bir yargıya karşı başvuracak merciimiz kalmadığı için sokaktayız.”
“Hiç değilse bayramda ziyaret edeceğimiz bir mezarımız olsun!” denilen açıklamada, Mehmet Sait Zengin’in gözaltında kaybedilmesi şu ifadelerle anlatıldı: “36 yaşındaki Mehmet Sait Zengin Midyat’ta yaşayan bir esnaftı. HADEP üyesiydi. Güvenlik güçlerince tehdit edilen Zengin sürekli takip altındaydı. Defalarca gözaltına alındı, işkence gördü. 1995 yılının Nisan ayında dükkânına gelen polisler tarafından yine gözaltına alındı. On dört gün boyunca işkence gördükten sonra serbest bırakıldı. Mehmet Sait Zengin serbest bırakıldıktan kısa bir süre sonra 6 Mayıs 1995 tarihinde Mardin’den geldiklerini söyleyen iki sivil polis tarafından tekrar gözaltına alınarak beyaz bir Toros’la götürüldü.”
Zengin’i sormak için Midyat’ta karakola giden aileye “Burada yok ama Mardin’e götürülmüş olabilir” dendiği aktarılan açıklamada, Zengin’i sormak için Mardin’de karakola başvuran kardeşinin, “Onu ararsan sen de bu yolda gidersin” diye tehdit edildiği söylendi.
22 yıldır kendisinden haber alınamayan Zengin’in dosyasının hâlâ Midyat Savcılığı’nda beklediği ifade edildi.
Açıklamanın okunmasının ardından OHAL nedeniyle Cizre ve Yüksekova’daki kayıp yakınlarının hâlâ eylem yapamadığına dikkat çekilerek, kayıp yakınlarının avukatı Tahir Elçi’nin katledilmesinin üzerinden 82 hafta geçtiği hatırlatıldı.