İstanbul: Munzur Çevre Derneği (MÇD) dün Okmeydanı’nda gerçekleştirdiği bir toplantı ile üyeleriyle bir araya geldi.
Toplantı ilk olarak Antalya’da evlerinde katledilen Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu şahsında katledilen tüm çevre ve doğa mücadelesinde şehit düşenler şahsında yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Temmuz’da gerçekleştirilecek olan Dersim Halk Festivali ve MÇD’nin çıkaracağı dergi üzerine alınan toplantıda yaşam alanlarına yönelik saldırılara nasıl yanıt olunacağı da tartışıldı.
“Hepimiz yüzümüzü Dersim’e çevirmek zorundayız”
Yakın zamanda Dersim’e gittiklerini vurgulayan MÇD Başkanı Hatun Esen, Dersim’in doğasına yönelik saldırıların her geçen gün büyüdüğünü ve bu saldırılara bir an önce dur denilmezse Dersim’in tamamen insansızlaştırılacağının altını çizdi. Dersim’in her bölgesinin abluka altında olduğuna dikkat çeken Hatun, yapılan HES projeleri için devletin, halka topraklarını satmaları yönünde baskılar yapıldığına ve bu baskılar karşısında diz çökmeyenleri ise para ile satın almaya çalıştıklarına değindi. Dersim topraklarının bir karışının dahi satılık olmadığını vurgulayan Hatun, herkesin yaz sürecinde tatile gideceğini vurgulayarak, “Tatil beldelerine değil bu sene Dersim’e sahip çıkmak için, hepimiz yüzümüzü Dersim’e çevirmek zorundayız. Köy köy gezip tüm halka doğamıza yönelik saldırıların boyutunun ciddiyetini anlatmak ve hep beraber her karış toprağımız için bir direniş örmek zorundayız” dedi.
“Festival sürecinde yapılacak her çalışma, yağma projelerine karşı ciddi bir set örecektir”
MÇD Başkanı Hatun Esen’in ardından söz alan üyelerde devamında Festival sürecinde örülecek her çalışmanın, talan ve yağma projelerine karşı ciddi bir set öreceğine dikkat çekerek, baraj yapılmak istenilen bölgelerde çadır direnişi başlatma önerilerinde bulundular. Festival çalışmalarına dair yürütülen tartışmanın ardından öneriler ve görüşler bildirildi.
Devamında 26 Mayıs günü tüm çevre örgütlerinin çağrısı ile Antalya’ya gidilerek Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu için yapılan eylemler değerlendirildi ve Antalya’ya giden MÇD üyesi izlenimlerini aktardı. Böylesi eylemlere katılmanın önemine dikkat çekilerek, yapılan çağrılara hiç beklemeksizin katılım sağlama ve dayanışmayı yükseltme çağrısı yapıldı.
Ardından yaz sürecinde çıkarılacak MÇD dergisinin içerik tartışmaları yürütülerek, her üyenin dergiye yazı yazma gibi bir sorumluluğunun olduğu belirtildi.
Dergiye dair yürütülen tartışmaların ve yapılan görevlendirmelerin ardından toplantı sonlandırıldı.