Hemen her gün bir röportaj, yazı, değerlendirme vs. vesilesi ile kendini var etmeye çalışan hizipçi anlayış, yeni bir inci ile daha kamuoyu karşısına çıkmıştır. Özgür Gelecek gazetesinde “24-28 Kasım 2016 Düşman Operasyonu Değerlendirmesi, Özeleştiri ve Devrimci Sonuçlar” başlığıyla yayınlanan bir yazıyla tüm hünerlerini ortaya koymuş ve ihbarcılıklarını bir kez daha tescil etmişlerdir. Baştan sona gerillanın hareket tarzını deşifre eden bu yazıyla (değerlendirme) ne kadar yaman birer savaş uzmanı(!) olduklarını bir kez daha ele vermişlerdir.
Kendilerine dair illegalitede üstün bir çaba sergileyip, iç yayın organlarının ismini dahi zikretmeyerek deşifre etmeme çabasını takdir etmek gerekir ancak aynı çabanın alanın hareket tarzında da gösterilmemesi, yüzlerine çalınan yeni bir kara leke olarak tarih sayfalarına işlenmiştir. Pekala, yılların uzman devrimcileri(!) olmakla her fırsatta övünenler, yapılan bir değerlendirmenin kamuoyuyla paylaşılırken, bunun düşman tarafından da takip edileceğini ve değerlendirmenin bir ihbar içeriğine bürüneceğini hesap edemeyecek kadar da acemi olduklarını ilan etmişlerdir.
Değerlendirmenin kamuoyuyla paylaşılan bölümü “saldırı ordumuzun kış üslenmesi öncesinde gerçekleşti” diyerek başlamıştır. Bununla bir kez daha algı operasyonu yapılmaya çalışılmış, hizip faaliyetinin alanda başarılı olamamasına rağmen TİKKO kendi güçleriymiş gibi yansıtılmıştır.
Parti Alan Önderliğinin, gerek Komuta yapısının ve gerekse de alandaki savaşçı bileşenin tavrının defalarca kamuoyuyla paylaşılmasına rağmen bu yalanı devam ettirmelerinin nedenini yine de kamuoyunun takdirine bırakmak gerekir.
Yazı boyunca en koyu puntolarla askeri mantıktan bahsedenlerin mantık problemli yaptıkları değerlendirme, her cümlesiyle gerillanın hareket tarzını düşmana açık hale getirmiştir. Değerlendirme adı altında, gerillanın sonbahar çalışma tarzı, konumlanması, savunma gruplarının sayısı, yeri, kamp sayıları, kamp yapımlarının süresi, gerillanın konumlanışı, noktalamaların ve kamp yerlerinin tarzı, gerillanın saldırı hazırlıkları ve savunma tedbirleri neredeyse alfabetik sıraya göre deşifre edilmek suretiyle kamuoyuyla paylaşılmıştır.
Yazıda son süreçte gerilladan kaçıp teslim olanların, yakalandıktan sonra düşmanla işbirliği yapanların ifadelerinde de gördüğümüz, düşmanın öğrenmeye çalıştığı soruların cevaplarını vermişlerdir.
Savaşa katılan her gerillaya öğretilen ilk şeydir gizlilik, illegalite, hareket tarzında düşmana açık vermemek. Mao yoldaşın gerilla savaşında ortaya koyduğu beş parmak formülünden biridir. Değerlendirmede hareket tarzındaki açıklar eleştirilirken aynı yazıda diğer yandan da gerillanın hareket tarzını deşifre etmek, düşmana kullanabileceği bilgiler vermek en başta gerilla mantığına terstir. Bu değerlendirmeyi yapanların, pratiğin içinde yer almayıp da hariçten gazel okuduğu ortadadır… Adeta “benden sonrası tufandır” diyerek, terk ettikleri alanda kendileri dışındaki kimseyi hesaba katmadan yapılmış bu değerlendirmenin, kamuoyuyla paylaşılmasını “düşman pratiği” olarak not etmek gerekmektedir.
Bazı konularda yine kendi bildikleri nutukları atarak gerçekler çarpıtılmaya çalışılmış olsa da elbette düşman saldırılarından ders çıkarmak için değerlendirmeler yapılabilir. Ancak bu değerlendirmenin sonuçlarının bu kadar hoyrat bir biçimde paylaşılamayacağını da bilmediklerini sanmıyoruz! Mesele bir kez daha “üzüm yemek değil, bağcı dövmek” esprisine uygun bir içeriğe bürünmüştür.
Yine bildikleri bir gerçek vardır ki düşmanın gerillanın hareket tarzına dair en küçük bir bilgiyi dahi kullanmak için fırsat aradığı savaş koşullarında, düşmana adeta altın tepside, altın bilgiler sunmuşlardır. Alanda faaliyet yürüten bütün gerilla örgütlerini etkileyebilecek olan bu bilgilerin, düşman tarafından itina ile değerlendirileceğini de bildiklerini bildiğimiz için, onlara söyleyecek tek sözümüz kalıyor: Yaptığınız bu değerlendirmenin amacı kamuoyunu bilgilendirmek değil, düşmana yapılan ihbar olmuştur! Ve bunun vebali de hesabı da ağır olur…
PARTİZAN
Kasım 2018