H.Merkezi:İnsan Hakları Derneği 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında, “İşkencenin Değişen Yüzü ve Tek Tip Elbise” başlıklı bir panel düzenledi. 1987 tarihli Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşmenin 30. yılına atıfta bulunan panel, Tophane Tütün Deposu’nda gerçekleşti.
İHD İstanbul Şubesi Başkanı Av. Gülseren Yoleri’nin moderatörlüğünde TİHV Genel Sekreteri Dr. Metin Bakkalcı, TİHV Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve Av. Gülizar Tuncer birer konuşma yaptı.
İşkencenin değişen yüzü konusunu işleyen Bakkalcı, işkencenin tanımı ve güncel hali hakkında bilgi verdi. Bakkalcı, Türkiye’de 1 milyon kişinin doğrudan işkenceye maruz kaldığını sadece bu yıl içinde kendilerine 570 kişinin bu konuda başvuruda bulunduğunu bildirdi. Cezaevlerindeki duruma değinen Bakkalcı, 2005’te 55 bin olan hapishane nüfusunun 2017’de 228 bine ulaştığını belirtti. Başvurular değerlendirildiğinde elektrik işkencesi, Filistin askısı ve cinsel saldırıların hala devam ettiğini söyleyen Bakkalcı, sokağa çıkma yasaklarıyla ilgili bilgiler verdi. 12 Eylül darbesinde günlerle sınırlı olan sokağa çıkma yasaklarının Kürt illerinde aylarca kesintisiz şekilde sürdürüldüğünü hatırlattı.
Şebnem Korur Fincancı: İşkenceyi belgelemeliyiz
Şebnem Korur Fincancı, işkencenin özellikle gösteri kontrol araçları adı verilen zor aygıtlarıyla sokaklarda uygulandığının altını çizdi ve bu araçların sınırlandırılması gerektiğini söyledi. Elektrik ve falaka işkencelerine koydukları tanı sayesinde genel olarak bunlardan vazgeçildiğini aktaran Fincancı, yaşanan işkencenin izlerini belgelemenin önemine değindi. Fincancı, özyönetim direnişleri sırasında yaşanan aracın arkasında sürükleme olayını hatırlatırken, ailenin çektiği bir video kaydından işkencenin kişi ölmeden önce yapıldığını tespit ettiklerini ve bu doğrultuda bir rapor hazırladıklarını belirtti. Fincancı, gözaltında yaşanan işkencelerle ilgili, 24 saatte bir muayene hakkının kendilerinin mücadelesi sonucu kazanıldığını hatırlatırken, bunun OHAL döneminde ihlal edildiğini, karakollarda baskı altındayken muayenelerin gerçekleştirildiğini söyledi.
Av. Gülizar Tuncer ise hapishanelerde işkence ve tek tip elbise konularında bilgi verdi. Tuncer, darbecilere işkence yapılması gerektiğini savunan Cem Küçük’ün AKP-IŞİD zihniyetini temsil ettiğini ve MOSAD’ın Filistinlilere uyguladığı işkence tarzını savunduğunu söyledi. Cezaevlerinde getirilmek istenen tek tip elbise sorununa dikkat çeken Tuncer, insanların iradesinin teslim alınmaya çalışıldığını bu yöntemle aslında toplumun tek tipleştirilmek istendiğini kaydetti.