Gün Kürt Halkıyla Dayanışmayı Yükseltme Günüdür
Faşist TC devleti bir kez daha Suriye Kürdistanı’na saldırıyor. Efrin ve Menbiç’e dönük saldırı ve işgal girişimi faşist devlet ve onun hükümetinin korkularının ürünüdür. Bu nedenledir ki iktidardaki AKP gibi CHP gibi faşist partiler de işgal saldırısının arkasına dizilmişlerdir. Her klikten TC egemen sınıflarını bir araya getiren şey; kendi sınıfsal, ulusal çıkarları ve devletin bekası sorunudur.
İşçi sınıfı, ezilen uluslar, inançlar, baskı ve sömürü altındaki tüm kesimlerin çıkarları TC devleti ve egemen sınıflarının çıkarlarıyla taban tabana zıttır. Türk egemen sınıfları ve işbirlikçilerinin aynı safa dizilip işgal savunuculuğu yaptığı bugünlerde eşitlik ve özgürlük mücadelesi yürüten tüm devrimci-demokratik güçlerin omuz omuza direniş ve mücadeleyi büyütmesi; faşist işgal saldırılarına karşı tereddütsüz bir biçimde Kürt halkının yanında yer alması tarihsel bir sorumluluk, güncel bir devrimci görevdir!
TC devleti ve başındaki AKP iktidarı gelecek korkusu içerisindedir. Seçimler ve “barış” aldatmacasıyla amacına ulaşamayan devlet, Kürt ulusal mücadelesine karşı çok yönlü bir saldırıyı esas almıştır. Suriye Kürdistanı’nda başta TC olmak üzere gerici devletlerin doğrudan desteğine rağmen IŞİD’e ve gerici güçlere karşı savaşında önemli mevziler kazanan Kürt ulusal hareketi, devletin tarihsel korkusunu daha da büyütmüştür. İmha ve inkar politikasını esas alan devlet, tutuklama ve katliamlarla ülke içindeki direnişi ezmeyi amaçlamıştır. Bu da yeterli gelmemiş, yeni bir saldırı dalgasıyla faşist iktidarı ayakta tutmanın peşine düşmüştür.
Efrin ve Menbiç’e dönük işgalci saldırı Kürt ulusuna olduğu kadar Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerine, tüm ezilenlere karşı bir saldırıdır. Faşist devlet ve iktidardaki AKP bu yolla her türlü eşitlik ve özgürlük talebini, kitle mücadelesini daha büyümeden susturmak istemektedir. TC egemenlerinin yaşadığı ekonomik ve politik sorunlar, işçi sınıfı ve emekçilere karşı daha fazla baskı ve sömürü olarak karşılık bulmuş, biriken tepki iktidarın ülke içindeki korkularını da artırmıştır. Ezilen, hakları yok sayılan Kürt ulusu kadar başta Aleviler olmak üzere ezilen tüm inançlar ve kesimler de bu saldırı dalgasının hedefi olmaya adaydır. Faşist devletin Kürt ulusuna karşı işlettiği katliamcı ve işgalci saldırılara dur demek, dayanışmayı yükseltmek muhalif her kesimin zorunlu bir görevidir.
Ezilen Kürt ulusu ve Kürt ulusal hareketi TC devletinin savaş, işgal ve katliam politikasına karşı dün olduğu gibi bugün de göğüs germe iradesini ortaya koymuştur. Efrin ve Menbiç’e dönük işgal saldırısı Kobane direnişinin fedakarlık, kahramanlık ve dayanışma ruhuyla geri püskürtülmelidir. Başta işgalci saldırılar olmaz üzere faşist TC devletinin her türden saldırı politikasına karşı ortak mücadele esas alınmalı, devrimci ısrar ve irade büyütülmelidir. Gün, Kürt halkıyla dayanışmayı yükseltme günüdür. Gün, faşist işgal ve saldırılara karşı devrimci inanç ve kararlılıkla direniş günüdür!
KOBANE RUHUYLA İŞGALCİ FAŞİST SALDIRIYI PÜSKÜRTELİM!
KÜRT HALKIYLA DAYANIŞMAYI YÜKSELTELİM!
YAŞASIN ULUSLARIN KENDİ KADERLERİNİ TAYİN HAKKI!
Ocak 2018
Partizan