H.Merkezi: Ekim 2016 yılında Erzingan Dereşor alanında TC ordusunun hava saldırısında ölümsüzleşen HPG gerillası Ömer Uca (Devrim Wan) anısına bir yoldaşı tarafından kaleme alınan yazıyı okurlarımızla paylaşıyoruz.
“Gencecik bir bedenle tanıdın sen 90 gün işkencelerde direnen Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın partisini. Yeni yeni kavramaya ve Tohum kitabını okurken Dersim dağlarına gidip İbrahim yoldaşın yanına gidiyordun adeta, arkadaşlarına kocaman umut dolu gözlerle anlattığında Partizan’ı,ben o gözlerdeki heyecanı ve kavga tutkusunu fark etmiştim. 2015’te Kartal’da yapılan Parti ve Devrim Şehitleri anmasında sesin kısılana kadar attığın Kürtçe-Türkçe parti sloganları halen kulaklarımızda. O günün akşamında “Bra bende slogan olacağım dillerde ve yaşamı da uğrunda ölecek kadar çok seveceğim” dediğinde tarifsiz duygulara kapılmıştım. Mahallenin kavgacısı, bahçelerin meyve hırsızı ve annesinin “Çawreşi” (kara gözlüsü) artık bir yoldaş oluyordu bizlere.
“Sadece slogan değil, onlar için kurşunda atacağım”
7 Mayıs günü yoldaşlarla otururken bir haber geldi. “6 Mayıs’ı 7 Mayıs’a bağlayan gece TKP/ML-TİKKO’ya bağlı gerillalar ile faşist TC askerleri arasında çıkan çatışmada 2 TİKKO gerillası ölümsüzleşmiştir” diye. Önce bir sessizlik aldı daha sonra ise yoldaşların bıraktığı kavgayı devralmanın heyecanı ve onların hesabını sormanın öfkesi.Ama önce yoldaşlarımızı onlara ve partimize yakışır bir şekilde uğurlamak gerekecekti.
Partizan’ın çağrısı ile araçlar İstanbul’dan Dersim’e doğru hareket ederken, Ömer Yoldaş’ın ağzında devamlı marşlar, sloganlar ve kavga yeminleri vardı. Hatta araçta uyumak için hazırlananları fark eden Ömer Yoldaş, başlıyordu Kürtçe-Türkçe türküler ve marşlar söylemeye. Günün ışıklarıyla Dersim’in direnişçi ve görkemli koca dağları karşılıyordu bizleri. Ömer Yoldaş’ında ilk kez geldiği bu topraklarda, yeni gelenlere yapılan şakalar vardır. Bunlardan en etkili olanı ve heyecanlandıranı “Yoldaşlar etrafınızda ki dağlara iyi bakın her an bir yoldaşı görebilirsiniz” cümlesidir. Cümlenin bitmesi ile Ömer Yoldaş hiç konuşmadan pür dikkat dağlara kilitlendi. Tabii sonra şaka olduğunu öğrendiğinde ağız dolusu gülmüştük. Dersim’e girerken büyük bir abluka ve bu askerlerin korku ve endişeli hali karşıladı bizleri. Korkularında haklıydılar çünkü; 90 gün işkencelerde yıldıramadıkları Komünist önderin ardılları ile karşı karşıyaydılar.
Dersim Cemevi’ne geldiğimizde sloganlarla araçlardan inip, yoldaşlarımız ile kucaklaşmıştık. Murat Tekgöz (Rıza) köyünde yoldaşlarının kavga şiarları ile defnedilmişti. Biz ise Haydar Arğal (Sinan) yoldaşımızı uğurlamak için gelmiştik. Kızıl bayrağa sarılı bedeni ile Sinan Yoldaş sloganlar eşliğinde çıkarken bizlerin ve Ömer Yoldaş’ın elinde Partizan flaması, dillerimizde ise intikam ve kavga andları vardı. Tüm engellemelere rağmen flamalarla ve kitlesel bir yürüyüş ile parti sloganlarıyla gömülen şehit yoldaşın ardından hayranı olduğumuz Beşler’in ve Sakine Cansız’ın mezarını suladık.
Ömer Yoldaş yaşaran gözlerime, nemli gözleri ile bakarak “Bra bra, yoldaşlar için sadece slogan değil,onlar için düşmana hesap sorup,kurşunda atmalıyız“dedi. Sözüne sadık olma bilincine sahip Ömer Yoldaş, bir an olsun bile hesap sorma bilincinden vazgeçmedi.
Gözaltında “Beşler Toprakta Tohum” sloganları!
Faşizmin baskı ve saldırılarını arttırdığı 2015’te Partizan’a yapılan bir operasyon ile Ömer Yoldaş da gözaltına alındı. 17 yaşında olmasından kaynaklı daha çok baskı, yıldırma ve ajanlaştırma politikalarına maruz kalan Ömer Yoldaş’ın, diğer yoldaşlar gibi slogan ve türkülerle düşmana cevap verdiğini öğrenmiştik.
Kolektif olarak düşman karşısında ki örgütsel tavrı Ömer Yoldaş da uygulamış, savcılıkta ifade vererek mahkemeye çıkarılmışlardı. Mahkeme sırasında bekleyen Ömer Yoldaş o zaman bile “Beşler toprakta tohum, hasadı devrim” türküsünü mırıldanıyordu. Gözaltına alınanlardan en küçüğü olan ve zindanlarda çabuk yıldırılacağı düşünülen Ömer yoldaş tutuklandı, diğer yoldaşlar ise yurtdışı ve il dışı çıkış yasağı ile denetimli serbestlik uygulanarak bırakıldılar. Tutuklandığı sırada gülerek ve “Teslim olmayacağız” diyerek ve zafer işaretleri ile cesaret aşılıyordu yoldaşlarına.
18 yaşında bir devrim neferi özgürleşiyordu!
4 aylık tutsaklıktan sonra serbest bırakılan Ömer Yoldaş, hapishanede 18 yaşına girmiş hem bedeni, hem de fikirleri büyümüş olarak çıktı.
Kısa bir süre çelişkilerini yenmek için uğraşan Ömer Yoldaş, yüzünü özgür alanlara çevirerek Devrim Wan kod ismi ile özgür gelecek kavgasında yerini alıyordu. Kısa süreli gerilla mücadelesinde Erzincan Kemah’a bağlı Dereşoran bölgesinde bir görev için hareket halindeyken, Ekim 2016 faşist TC ordusunun yaptığı hava saldırısında ölümsüzler kervanına katıldı.
Şimdi bu kadar yaşanmışlıkları ve paylaşımlarımızı çıkınımıza koyduk, namlularımızı yağladık ve özgür gelecek düşlerini kuşanıp, sen olup düşmana haykıracağız. Göz bebeğimiz gibi sakındığımız ve koruduğumuz partimizin içinde çıkan sorunları, her ne pahasına olursa olsun def edecek ve kavgaya daha sıkıya bağlanacağız.
Sana söz Ömer yoldaş; aldığımız her nefes, söylediğimiz her söz ve yürüdüğümüz her yolda mücadele ve kavga şiarlarını haykıracağız.
Ömer Uca Ölümsüzdür
Devrim Wan kavgamızda yaşayacak
Gerillalar ölmez yaşasın halk savaşı
Bir yoldaşı”